Arabuluculuk Anlaşmasına Uymamak

Arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını dava yoluna gitmeden çözmeleri için tercih edilen alternatif bir yöntemdir. Ancak arabuluculuk sonunda imzalanan anlaşmaya uyulmaması, ciddi hukuki sonuçlar doğurur. Türk hukuk sisteminde bu anlaşmalar, mahkeme kararı niteliğinde bağlayıcıdır ve uyulmaması halinde taraflara farklı yasal yollar açılır.

Arabuluculuk Anlaşmasına Uymamanın Hukuki Sonuçları Nelerdir?

Arabuluculuk sürecinde tarafların imzaladığı anlaşma, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereği mahkeme kararı gibi geçerlidir. Bu nedenle anlaşmaya uyulmaması, karşı tarafın doğrudan icra takibi başlatabilmesine olanak tanır. Ayrıca, yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf aleyhine hem maddi hem de manevi zararlardan doğan tazminat talepleri gündeme gelebilir. Bu durum, süreci daha ağırlaştırarak tarafın hem borçlarını hem de ek maliyetleri üstlenmesine sebep olur.

Arabuluculuk Sonrası İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

Arabuluculuk sonunda düzenlenen anlaşma belgesi, icra takibine konu edilebilecek niteliktedir. Karşı taraf yükümlülüğünü yerine getirmezse, anlaşma belgesi ile doğrudan icra dairesine başvurulur. Bu belge, mahkeme ilamı gibi işlem gördüğü için alacaklı tarafın ayrıca dava açmasına gerek yoktur. İcra takibinde borçluya ödeme emri gönderilir; borçlu buna rağmen ödeme yapmazsa haciz işlemleri uygulanabilir. Böylece süreç, klasik dava sürecine kıyasla çok daha hızlı sonuç verir.

Arabuluculukta İmzalanan Anlaşma Mahkeme Kararı Yerine Geçer Mi?

Arabuluculuk anlaşması, mahkeme onayına gerek kalmadan mahkeme kararı hükmünde sayılır. Bu özellik, arabuluculuğun en önemli avantajlarından biridir. Tarafların serbest iradeleriyle imzaladığı bu belge, devletin yargı gücüyle desteklenir ve uygulanabilir hale gelir. Dolayısıyla mahkemeye gitmeye gerek kalmadan bağlayıcı sonuç doğurur. Ancak, anlaşmanın geçerli sayılabilmesi için arabulucunun imzasının bulunması şarttır.

Arabuluculuk Anlaşmasına Rağmen Dava Açılabilir Mi?

Arabuluculuk anlaşması bağlayıcı olduğundan, taraflardan biri daha sonra aynı konuda dava açarsa mahkeme bu davayı reddeder. Çünkü aynı konuda hem arabuluculuk anlaşması hem de yeni bir dava olması mümkün değildir. Ancak anlaşma kapsamı dışında kalan talepler için dava açılabilir. Örneğin, anlaşmada yalnızca tazminat ödemesine yer verildiyse ve taraf daha sonra sözleşmeden doğan başka bir hak iddia ederse bu konuyu ayrıca dava konusu yapabilir.

Arabuluculuk Anlaşmasının Geçersiz Sayıldığı Durumlar Nelerdir?

Her ne kadar arabuluculuk anlaşması mahkeme kararı hükmünde olsa da bazı durumlarda geçersiz kabul edilebilir. Taraflardan birinin baskı altında imza atması, irade fesadı halleri (örneğin aldatma, tehdit, yanılma) ya da anlaşmanın kamu düzenine ve emredici hukuk kurallarına aykırı olması geçersizlik sebebi sayılır. Ayrıca, arabulucu tarafından imzalanmamış bir anlaşma belgesi de geçersizdir. Bu gibi durumlarda taraflar, anlaşmanın iptali için mahkemeye başvurabilirler.

Arabuluculuk anlaşmasına uyulmaması, taraflar için zaman kaybı ve ek maliyetlere sebep olurken aynı zamanda ciddi yasal yaptırımlara da yol açar. Arabuluculuk sürecinde verilen kararların önemi, anlaşmaya uyulduğu sürece ortaya çıkar. Siz de arabuluculuk anlaşmaları ve süreçleri hakkında daha detaylı bilgi almak için Arın Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz.