Teknolojinin gelişmesiyle birlikte iş yerlerinde ses ve görüntü kayıtları daha yaygın hale gelmiştir. Ancak bu durum, çalışanların özel hayatının gizliliği, kişisel verilerin korunması ve etik sınırlar açısından ciddi sorular doğurur. Özellikle işverenin çalışandan habersiz şekilde kayıt alması, hem KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) hem de Türk Ceza Kanunu açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konudur. Her kayıt işlemi, sadece teknik değil aynı zamanda hukuki bir süreci de beraberinde getirir.
Çalışanın Haberi Olmadan Ses Kaydı Alınabilir Mi?
Bir çalışanın bilgisi olmadan ses kaydı alınması, genel olarak hukuka aykırıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesi, kişilerin özel konuşmalarının rızası olmaksızın dinlenmesini ya da kaydedilmesini suç olarak kabul eder. İşverenin, çalışanın sesini gizlice kaydetmesi durumunda bu kayıt hukuken geçersiz olabileceği gibi cezai sorumluluk da doğurabilir. Ayrıca bu durum, iş ilişkisinde güven ortamını zedeleyerek işverenin tazminat ödemesiyle sonuçlanabilecek ihtilaflara yol açabilir.
Kamera Kaydı Yapmak Hangi Şartlarda Yasaldır?
İş yerinde kamera ile görüntü kaydı yapılması, bazı şartlara uyulması halinde hukuka uygundur. Bu şartların başında, görsel kaydın iş yeri güvenliği amacıyla yapıldığına dair açık bir bilgilendirme yer alır. Kamera kayıtlarının amacı, süresi, saklanma koşulları ve kime açık olduğu çalışanlara yazılı olarak bildirilmelidir. Özel alanlar – örneğin tuvalet, soyunma odası gibi mahremiyet gerektiren yerlerde – kamera kaydı almak ise kesinlikle yasaktır. Aksi durumda hem KVKK hem de ceza hukuku açısından ihlal söz konusu olur.
İşverenin Ses Kaydı Alması KVKK’ya Aykırı Mı?
İşverenin iş yeri sınırları içinde ses kaydı yapması, KVKK kapsamında kişisel veri işleme olarak değerlendirilir. Bu nedenle, işverenin veri işleme amacı açık olmalı, çalışanlar bilgilendirilmeli ve açık rıza alınmalıdır. Eğer işveren, çalışanlara bu bilgileri sunmadan ses kaydı alırsa, bu durum KVKK’ya aykırı olur ve idari para cezası doğabilir. Ayrıca alınan ses kayıtlarının amacı dışında kullanılması da ayrı bir ihlal anlamına gelir ve ağır yaptırımlara yol açabilir.
Mahkemede Ses Ve Görüntü Kaydı Delil Sayılır Mı?
Genel kural olarak, hukuka aykırı şekilde elde edilen ses ve görüntü kayıtları mahkemede delil olarak kullanılamaz. Ancak bazı istisnai durumlarda – örneğin kişinin kendisini savunma hakkı kapsamında, başka bir şekilde delil elde etmesinin mümkün olmadığı hallerde – kayıtlar delil olarak kabul edilebilir. Bu tür istisnalar, somut olayın koşullarına göre değerlendirilir. Örneğin mobbing veya tehdit gibi durumlarda, kişi mağduriyetini ispatlamak için bu tür kayıtlara başvurmuşsa, mahkeme duruma göre kayıtları dikkate alabilir.
Gizli Kayıt Almanın Cezası Nedir?
Türk Ceza Kanunu’na göre, bir kişiye ait ses veya görüntüleri gizlice kaydetmek, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Özellikle kayıtlar üçüncü kişilerle paylaşılırsa veya yayılırsa ceza daha da artar. İş yerlerinde bu tür kayıtların yapılması halinde işveren sadece cezai değil, aynı zamanda tazminat sorumluluğu ile de karşı karşıya kalabilir. Çalışanın rızası olmaksızın yapılan her kayıt ciddi bir hak ihlali olarak kabul edilir.
İş yerinde ses ve görüntü kaydı konusunda hem işverenlerin hem de çalışanların yasal sınırları bilmesi büyük önem taşır. Eğer bu konuda hukuki desteğe ihtiyacınız varsa, uzman kadromuzla arinhukuk.av.tr üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.