Araç değer kaybı talepleri, taraflar arasında uyuşmazlık doğduğunda ve konu tazminat istemine dönüştüğünde hukuki süreçlere taşınabilmektedir. 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle birlikte, araç değer kaybı gibi maddi tazminat talepleri içeren davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale gelmiştir. Bu kapsamda, doğrudan dava açmak isteyen taraflar, öncelikle arabuluculuk sürecini başlatmak ve bu süreci tamamlamak zorundadır.
Eğer arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılırsa, mahkeme davayı usulden reddeder ve tarafların önce arabulucuya başvurmasını ister. Bu durum hem zaman kaybına yol açar hem de ek masraflar doğurabilir. Bu nedenle araç değer kaybı için yargıya gitmek isteyen kişilerin öncelikle yetkili bir arabuluculuk merkezine başvurarak süreci doğru şekilde başlatması büyük önem taşır.
Arabuluculuk Süreci Araç Değer Kaybı Davasını Nasıl Etkiler?
Arabuluculuk süreci, araç değer kaybı davalarında hem süreci hızlandıran hem de taraflar arasında uzlaşı sağlamayı amaçlayan etkili bir yoldur. Bu süreçte taraflar, yetkili bir arabulucu eşliğinde bir araya gelir ve uzlaşma zemini arar. Mahkeme sürecine kıyasla daha kısa sürede ve masrafsız biçimde çözüme ulaşmak mümkün hale gelir. Arabuluculukta anlaşma sağlanması durumunda, uzlaşma belgesi mahkeme kararı niteliği taşır ve doğrudan icra edilebilir.
Eğer taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bu durumu bir tutanakla kayıt altına alır ve süreç sona erer. Bu durumda kişi, artık mahkemeye başvurma hakkını kazanır. Bu süreç, davayı hem zaman açısından hem de maddi açıdan daha etkili yönetmek isteyen kişiler için önemli bir avantaj sunar. Ayrıca arabuluculuk süreci, çoğu zaman sigorta şirketleriyle yaşanan değer kaybı anlaşmazlıklarının çözümünde ilk başvurulan ve sonuç alınabilen yollardan biridir.
Arabuluculuk Başvurusu Nereye ve Nasıl Yapılır?
Araç değer kaybı için arabuluculuk başvurusu, Adalet Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Arabuluculuk Büroları aracılığıyla yapılmaktadır. Bu bürolar adliyelerde yer alır ve başvuru, kazanın gerçekleştiği veya davalının ikamet ettiği yerdeki arabuluculuk merkezine yapılmalıdır. Başvuru için taraf bilgileri, kaza tespit tutanağı, eksper raporları ve varsa araçla ilgili diğer belgelerin sunulması gerekir.
Başvuru işlemi oldukça basittir ve genellikle birkaç formun doldurulmasıyla tamamlanır. Başvurunun ardından arabuluculuk bürosu, taraflarla iletişime geçerek görüşme tarihini belirler. Görüşmeler genellikle tek seansta çözülse de, karmaşık durumlarda birden fazla oturum da yapılabilir. Arabuluculuk süreci, maksimum 3 hafta içinde sonuçlandırılmalıdır, ancak taraflar anlaşırsa bu süre bir hafta daha uzatılabilir. Bu nedenle başvuru yapan kişi belgelerini tam ve eksiksiz sunarak sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlamalıdır.
Karşı Taraf Arabuluculuk Görüşmesine Katılmazsa Süreç Nasıl İşler?
Arabuluculuk sürecinde, karşı taraf görüşmelere katılmazsa bu durum tutanak altına alınır ve arabuluculuk süreci başarısızlıkla sonuçlanmış sayılır. Bu durumda başvuru yapan taraf, arabuluculuk sonunda alınan “anlaşmaya varılamadı” tutanağıyla birlikte artık dava açma hakkını kazanır. Yani karşı tarafın katılmaması, kişinin dava yoluna başvurmasını engellemez ancak süreci uzatabilir.
Ancak karşı tarafın mazeretsiz olarak görüşmeye katılmaması halinde bazı yasal sonuçlarla da karşılaşması mümkündür. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na göre, davada yargılama giderleri katılmayan tarafa yüklenebilir. Mahkeme, davanın sonucuna bakmaksızın bu tür masrafları karşı tarafın ödemesine karar verebilir. Bu nedenle her iki taraf için de arabuluculuk görüşmelerine katılmak, hem maliyet hem de zaman açısından oldukça önemlidir.