Araç değer kaybı tazminatı, trafik kazasına karışan ve kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafın, aracında meydana gelen değer kaybını karşılamak amacıyla talep edebileceği bir tazminattır. Bu hakkı, kazada zarar gören ve aracında kalıcı bir değer kaybı oluşan herkes kullanabilir. Ancak değer kaybı tazminatı alabilmek için bazı kriterlerin sağlanması gerekmektedir.
Öncelikle, kazada tamamen kusurlu olmayan kişiler bu tazminatı talep edebilir. Eğer kazaya karışan taraf %100 kusurluysa, kendi aracının değer kaybını talep edemez. Ancak, kazada %0 veya daha düşük kusur oranına sahip olan taraflar, karşı tarafın zorunlu trafik sigortası kapsamında değer kaybı tazminatı alma hakkına sahiptir.
Bireysel araç sahiplerinin yanı sıra, tüzel kişiler de (şirketler, işletmeler ve filo yönetimleri) araç değer kaybı tazminatı talep edebilir. Şirket üzerine kayıtlı araçlar için değer kaybı talebi doğrudan şirket adına yapılır. Ayrıca, leasing veya kiralama yoluyla kullanılan araçlarda, sigorta şirketine başvuru hakkı aracı kiralayan şirket veya birey tarafından kullanılabilir.
Araç sahibi olmayan kişiler, eğer aracın yasal vekili veya aracı kullanma yetkisi olan kişilerse, araç değer kaybı başvurusunda bulunabilir. Ancak, araç sahibi adına yetkilendirilmiş bir vekaletname sunulması gerekir. Bu nedenle, değer kaybı başvurusu yapmadan önce aracın yasal sahibinin kim olduğu ve başvurunun kimin tarafından yapılabileceği net bir şekilde belirlenmelidir.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Hangi Şartlarda Talep Edilebilir?
Araç değer kaybı tazminatı talep edebilmek için belirli hukuki ve teknik kriterlerin sağlanması gerekmektedir. Sigorta şirketlerinin ödeme yapması için değer kaybının resmi olarak belgelenmiş olması, aracın belirli bir seviyede hasar almış olması ve kazanın yasal süresi içinde bildirilmesi gerekmektedir.
Öncelikle, kazanın meydana gelmesi ve karşı tarafın kusurlu olması gerekmektedir. Eğer kazaya karışan taraf %100 kusurluysa, kendi aracının değer kaybını karşı tarafın sigortasından talep edemez. Ancak, %0 veya daha az kusur oranına sahipse, sigorta şirketine başvurabilir.
Araçta hasarın onarılmış olması gereklidir. Tamir edilmeyen araçlarda değer kaybı hesaplaması yapılamaz, çünkü aracın piyasa değerindeki düşüş net olarak belirlenemez. Sigorta şirketleri, hasarın kalıcı olup olmadığını ve aracın onarım sürecini dikkatlice inceleyerek ödeme yapar.
Başvuru yapabilmek için aracın tamir edilmesi yeterli değildir, aynı zamanda araç ikinci el piyasasında satılabilir olmalıdır. Eğer araç perte ayrılmışsa, yani tamamen kullanılamaz hale gelmişse, sigorta şirketleri araç değer kaybı ödemesi yapmaz. Bunun nedeni, araç artık piyasada bir ikinci el değere sahip olmadığı için değer kaybının hesaplanamamasıdır.
Başvuru sürecinde zaman aşımı süresine dikkat edilmesi gerekmektedir. Türkiye’de araç değer kaybı tazminatı başvuruları, kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıl içinde yapılmalıdır. Bu süre aşıldığında, sigorta şirketleri başvuruyu reddetme hakkına sahip olabilir.
Araç Sahibi Olmadan Araç Değer Kaybı Başvurusu Yapılabilir Mi?
Araç değer kaybı başvurusu yapabilmek için genellikle aracın yasal sahibi olmak gerekmektedir. Ancak, bazı istisnai durumlarda araç sahibi olmayan kişiler de başvuruda bulunabilir.
Eğer araç kiralık veya leasing yöntemiyle kullanılıyorsa, değer kaybı başvurusunu aracı kiralayan kişi veya şirket yapabilir. Ancak, bu başvurunun geçerli olabilmesi için, aracın yasal sahibinden vekaletname alınması gerekmektedir. Leasing şirketleri veya filo kiralama şirketleri, araçlarının kazaya karışması durumunda, kiracı adına sigorta şirketine başvuruda bulunabilir.
Ayrıca, bir aracın noter vekaleti ile kullanılabilmesi durumunda, araç sahibi adına hareket eden kişi de başvuru yapabilir. Örneğin, bir araç bir başkasına noter onaylı vekaletname ile verilmişse, bu vekaletname sahipleri araç değer kaybı tazminatı başvurusunda bulunabilir. Ancak, noter tasdikli bir yetkilendirme olmadan üçüncü bir kişi sigorta şirketine başvuramaz.
Diğer bir durum ise, kazaya karışan aracın satılmasıdır. Eğer kazadan sonra araç el değiştirirse, yeni sahibinin araç değer kaybı başvurusu yapması mümkün olmaz. Çünkü değer kaybı, kaza anında aracın sahibine verilen bir haktır ve bu hak, araç el değiştirdiğinde devredilemez. Bu nedenle, araç satılmadan önce araç sahibi değer kaybı başvurusunu tamamlamalıdır.
Özetle, araç değer kaybı başvurusunda bulunabilmek için aracın yasal sahibi olunması veya noter onaylı bir vekaletnameye sahip olunması gerekmektedir. Aksi takdirde, sigorta şirketleri başvuruyu işleme almayacaktır.
Şirket Üzerine Kayıtlı Araçlar İçin Değer Kaybı Tazminatı Alınabilir Mi?
Şirket üzerine kayıtlı araçlar da bireysel araçlarla aynı haklara sahiptir ve araç değer kaybı tazminatı talep edebilir. İşletmeler, filolar ve şirketler adına kayıtlı araçlar, kazaya karıştığında, şirket yetkilileri veya yetkilendirilmiş avukatları sigorta şirketine başvuruda bulunarak değer kaybı talep edebilir.
Şirket araçları genellikle ticari amaçlarla kullanıldığı için, değer kaybı tazminatları bireysel araçlara göre daha yüksek olabilir. Çünkü ticari araçlar, ikinci el piyasasında daha fazla işlevsellik taşıdığı için kaza sonrası değer kayıpları daha fazla olabilir.
Başvuru süreci bireysel araçlarla benzerlik gösterse de, şirket adına başvuru yapabilmek için şirketin yetkilendirdiği kişinin sigorta şirketine resmi bir talep dilekçesi sunması gerekmektedir. Bu dilekçede, şirketin tüzel kişilik bilgileri, araç ruhsatı, şirketin vergi numarası ve başvuru sahibinin yetki belgesi yer almalıdır.
Şirket araçları için değer kaybı talep edilirken, aracın kaza tespit tutanağı, onarım faturaları ve ekspertiz raporları eksiksiz olarak sunulmalıdır. Ayrıca, bazı durumlarda sigorta şirketleri ek belgeler talep edebilir, bu yüzden başvuru sürecinin dikkatle takip edilmesi gerekmektedir.
Eğer sigorta şirketi, şirket araçları için değer kaybı ödemesini reddederse, şirketin avukatı veya yetkilisi Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir. Bireysel başvurulardan farklı olarak, tüzel kişiliklerin yaptığı başvurular daha detaylı incelenebilir ve sigorta şirketi ödeme yapmayı geciktirebilir. Bu gibi durumlarda, hukuki yollarla itiraz edilerek şirketin zararının karşılanması sağlanabilir.