Trafik kazalarında araç değer kaybı tazminatı talep edebilmek için temel koşullardan biri, talepte bulunan kişinin kazada kusursuz ya da az kusurlu olmasıdır. Eğer kişi kazada %100 kusurluysa, yani tamamen hatalı hareket eden tarafsa, araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle tazminat alma hakkı bulunmamaktadır. Çünkü değer kaybı, kural olarak kusursuz tarafın zarara uğramış olması durumunda gündeme gelir. Haksız fiil nedeniyle tazminat sorumluluğu, karşı tarafın kusuru ile bağlantılıdır. Dolayısıyla kazaya sebebiyet veren taraf, kendi kusuru sonucu oluşan zararı kendi karşılamakla yükümlüdür ve bu kişiye sigorta şirketleri tarafından değer kaybı ödenmez. Ancak bazı özel durumlarda, kusur oranının hatalı tespit edildiği düşünülüyorsa, bu oranlara itiraz edilerek dava açılması mümkündür.
Kazada Kusur Oranı Değer Kaybı Almayı Nasıl Etkiler?
Kusur oranı, değer kaybı alıp alamayacağınızı belirleyen en önemli kriterlerden biridir. Değer kaybı tazminatı için başvuruda bulunan tarafın kazadaki tamamen kusursuz veya en fazla %50’den az oranda kusurlu olması gerekir. Kusur oranı %50’nin üzerine çıktığında ise, talep reddedilebilir. Çünkü bu noktada, zararın meydana gelmesinde başvuran tarafın da önemli düzeyde etkisi olduğu kabul edilir. Özellikle sigorta şirketleri ve tahkim heyetleri, kusur oranı %25 veya daha az olan başvuruları daha olumlu değerlendirir. Bununla birlikte, bazı karmaşık durumlarda karşılıklı kusurlar söz konusu olabilir ve bu durumda mahkemeler zarar oranına göre tazminat miktarını indirerek karar verebilir. Sonuç olarak, ne kadar az kusur, o kadar yüksek değer kaybı tazminatı anlamına gelir.
Değer Kaybı Başvurusu İçin Kusursuz Olmak Zorunlu mu?
Değer kaybı tazminatında kusursuz olmak büyük bir avantaj olsa da, mutlak bir zorunluluk değildir. Başvuru yapılabilmesi için temel şart, kazada ağır kusurlu olmamaktır. Yani başvuru sahibi az kusurlu olsa bile, bu hakkını kullanabilir. Örneğin bir trafik kazasında %20 oranında kusurlu olan bir araç sahibi, yine de değer kaybı talebinde bulunabilir. Ancak tazminat miktarı, bu kusur oranına göre indirilebilir. Kusursuzluk, tazminatın tam alınmasını sağlar; düşük orandaki kusur ise alınacak tutarı azaltabilir. Bu nedenle başvuru öncesinde trafik tutanakları ve kusur oranları dikkatle incelenmelidir. Ayrıca, karşı tarafın kusurunun yüksek olduğu durumlarda, talepler daha hızlı ve olumlu sonuçlanır. Değerlendirme süreci her zaman somut olayın özelliğine göre yapılır.
Sigorta Şirketi Kusurlu Tarafın Değer Kaybını Öder mi?
Hayır, sigorta şirketi, kazada tamamen kusurlu olan tarafın değer kaybını ödemez. Trafik sigortası, yalnızca karşı tarafın uğradığı maddi zararı ve değer kaybını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Yani kusurlu tarafın zorunlu trafik sigortası, kazada mağdur olan kişinin zararlarını tazmin eder. Bu kapsamda, eğer bir kişi hem kaza yapmış hem de %100 kusurlu bulunmuşsa, kendi aracında meydana gelen değer kaybı için trafik sigortasından ya da karşı tarafın sigortasından herhangi bir tazminat alamaz. Kasko sigortası ise, bazı poliçelerde değer kaybı teminatı içerebilir ancak bu çok sınırlı bir uygulamadır ve genellikle araç sahibinin talebiyle ek teminat olarak düzenlenir. Sonuç olarak, kazada kusurlu olan kişinin değer kaybını karşılaması tamamen kendi sorumluluğundadır; sigorta şirketlerinin bu zararı karşılama yükümlülüğü bulunmaz.